O, gözlerinin etrafında birkaç kırışıklık edinmeye başladı.
- She has started to get a few wrinkles around her eyes.
Ben kırışıklıklarımı örtbas etmeye çalışıyordum.
- I was trying to cover up my wrinkles.
Onun pantolonlarının hepsi kırışık.
- His slacks are all wrinkled.
Kırışıklarımı gizlemeye çalışıyordum.
- I was trying to hide my wrinkles.
... Wrinkles, right? ...