working together or collectively

listen to the pronunciation of working together or collectively
Englisch - Türkisch

Definition von working together or collectively im Englisch Türkisch wörterbuch

nest
yuva

Turnalar yuvalarını kilisenin çan kulelerine yapmaya eğilimliler. - The cranes tend to make their nests in the bell towers of churches.

Derhal kuşlar yuvalarını terk ettiler. - At once the birds left their nests.

nest
{f} iç içe koymak
nest
içiçe girmek
nest
(Bilgisayar) yuvalamak yuva
nest
(Bilgisayar) yuvalama
nest
yuvalanmak
nest
içiçe koymak
nest
yuva yapmak
nest
yuvala

Kuşlar her zaman yuvalarına dönerler. - Birds always return to their nests.

Kuşlar, yuvalarını ağaçlara yaparlar. - Birds make their nests in trees.

nest
{f} yuvalan
nest
{f} yuvaya yerleşmek
nest
(isim) yuva, kuluçka, iç içe geçen şeyler, tutam
nest
{i} iç içe geçen şeyler
nest
(Tıp) Aynı unsurlardan oluşan küme, özellikle bulunduğu dokuya yabancı hürcelerin oluşturudğ küçük küme
nest
(Askeri) YUVA: Özellikle avcı ve makinalı tüfekleri korumak maksadıyla inşa edilen mukavemet yuvası
nest
{i} tutam
Englisch - Englisch
nest
working together or collectively

    Silbentrennung

    work·ing to·geth·er or col·lec·tive·ly

    Türkische aussprache

    wırkîng tıgedhır ır kılektîvli

    Aussprache

    /ˈwərkəɴɢ təˈgeᴛʜər ər kəˈlektəvlē/ /ˈwɜrkɪŋ təˈɡɛðɜr ɜr kəˈlɛktɪvliː/
Favoriten