work, a job, (as a verb), to work, to toil

listen to the pronunciation of work, a job, (as a verb), to work, to toil
Englisch - Türkisch

Definition von work, a job, (as a verb), to work, to toil im Englisch Türkisch wörterbuch

for
süresince

İki saat süresince karın içinde otobüsü bekledim. - I waited for the bus in the snow as long as two hours.

for
elverişli

Bu yer yüzmek için elverişli. - The place is convenient for swimming.

for
(Bilgisayar) bu öğe için
for
yoluna

Senin için onun yoluna gireceğini umuyorum, Tom. - I hope it works out for you, Tom.

for
(bağlaç) dolayı, nedeniyle, çünkü, zira
for
karşılığında

Çalışmalarınızda size yardım karşılığında, ben sizden küçük bir iyilik rica ediyorum. - In return for helping you with your studies, I'd like to ask a small favor of you.

Tom yaptığı bütün iş karşılığında ne alıyor? - What does Tom get in return for all the work he's done?

for
yüzünden

O, iki yanlış başlama yüzünden yarıştan diskalifiye edildi. - She was disqualified from the race for two false starts.

O, cinayet yüzünden hapse atılmıştır. - He was framed for murder.

for
şerefine
for
zarfında
for
-den dolayı
for
nedeniyle

Bizim tren deprem nedeniyle beş saat süreyle durdu. - Our train stopped for five hours owing to the earthquake.

Ben, bir trafik sıkışıklığı nedeniyle toplantıya geç kaldım. - I was late for the meeting because of a traffic jam.

for
{e} karşı

Bereket versin ki, yolda fırtınayla karşılaşmadılar. - Fortunately they had no storms on the way.

Beni istasyonda karşılamayı unutma. - Do not forget to meet me at the station.

for
{e} uygun

Bu gemi okyanus yolculuğu için uygun değil. - This ship is not fit for an ocean voyage.

Bu oda uyumak için uygun değil. - This room is not suitable for sleeping.

for
{e} doğru

O, iş için doğru kişidir. - He is the proper person for the job.

Güneş batarken, hepimiz eve doğru hareket ettik. - The sun having set, we all started for home.

for
{e} yönünde
for
adına

O evsizler adına konuştu. - She spoke for the homeless.

O, onun adına konuştu. - She spoke up for him.

for
namına
for
{e} için, -e
Englisch - Englisch
for
work, a job, (as a verb), to work, to toil
Favoriten