Kurt, kurt diye çocuk bağırdı! ve köylüler ona yardım etmek için dışarı çıktılar.
- The boy cried Wolf, wolf! and the villagers came out to help him.
Tom bir kurt yakaladı ve onu evcilleştirmeye çalıştı.
- Tom caught a wolf and tried to tame it.
Yemeğini aç kurt gibi yeme. Daha yavaş yemelisin.
- Don't wolf down your food. You should eat more slowly.
Yemeğini öyle yalayıp yutmak kabalıktır.
- It's rude to wolf down your food like that.
Yemeğini öyle yalayıp yutmak kabalıktır.
- It's rude to wolf down your food like that.
Kapana kıstırılmış bir kurt gibi yaşıyorum.
- I have been living like a wolf trapped in a snare.
He wolfed down a ham sandwich.
The politicians would cry wolf at the slightest provocation so when the real threat appeared no one believed them.
It had a grey-wolf look.
They didn't earn much, but it was enough to keep the wolf from the door.