wodurch (relativ)

listen to the pronunciation of wodurch (relativ)
Englisch - Türkisch

Definition von wodurch (relativ) im Englisch Türkisch wörterbuch

which
{s} hangi: Which dictionary do you want? Hangi sözlüğü istiyorsun? Which ones did you select? Hangilerini seçtiniz? Which trees did they cut
which
(sıfat) hangi
by which
ki içinde
which
ki
whereby
vasıtasıyle
whereby
onunla
which
ki ona
which
ki onu

Benim işim seni affetmektir, ki onu yaparım. - My job is to forgive you, which I do.

Çok sıkıcı olduğunu düşündüğü Avrupa dillerinden sinirlenen Christopher Columbus Columbian dilini icat etti, öyle karmaşık bir dildi ki onu sadece o konuşabildi. - Frustrated with the European languages, which he considered too boring, Christopher Columbus invented Columbian, a language so complicated that only he could speak it.

whereby
sayesinde
whereby
ki onun sayesinde
whereby
ki bu şekilde
which
ve bu

Brezilya eyaletlere bölünmüştür ve bunlar sırasıyla belediyelere bölünmüştür - Brazil is partitioned into states, which in turn are partitioned into municipalities.

Lüksemburg Büyük Dükalığı 563.000 nüfusa sahiptir ve bunların %46'sı yabancıdır. - The Grand-Duchy of Luxembourg has a population of 563,000 of which 46% are foreigners.

which
kaçıncı
which
ki o

Bir dilin sahip olduğu kelimelerin sayısı sonludur, ama cümlelerin sayısı sonsuzdur, ki o oldukça ilginçtir. Sayısız cümle yapabilirsiniz. - The number of words that a language has is finite but the number of sentences is infinite, which is quite interesting. You can make countless numbers of sentences.

Gurur, kibre dönme eğilimindedir; ki o da deliliğin yakın akrabasıdır. - Pride tends to develop into hubris, which is close kin to madness.

which
hangisi

Bestecilerden hangisini en çok seviyorsun? - Which of the composers do you like best?

Favori takımınız hangisidir? - Which is your favorite team?

which
ki bu

Ev kelimesi bir çatısı ve tüten bacaları olan bir dikdörtgen binanın zihinsel görüntüsünü anımsatır, ki bu çimenlerle ve ağaçlarla çevrili olabilir ve mutlu bir aile tarafından oturulabilir. - The word house evokes the mental image of a rectangular building with a roof and smoking chimney, which may be surrounded by grass and trees and inhabited by a happy family.

Ben kapıyı kırarak açmaya çalıştım, ki bunu imkansız buldum. - I tried to break the door open, which I found impossible.

whereby
bağ. onunla, onun vasıtasıyla (Sıfat olarak kullanılan yancümlenin başında bulunur.): This is a plan whereby we can reduce inflation. Bu
whereby
vasıtasıyla
whereby
mademki
Deutsch - Englisch
by which
which
whereby