Babam okumaya o kadar düşkündür ki onun kitap açmadığı bir gün geçmez.
- My grandfather is so fond of reading that not a day passes in which he doesn't open a book.
Benim işim seni affetmektir, ki onu yaparım.
- My job is to forgive you, which I do.
Lüksemburg Büyük Dükalığı 563.000 nüfusa sahiptir ve bunların %46'sı yabancıdır.
- The Grand-Duchy of Luxembourg has a population of 563,000 of which 46% are foreigners.
Brezilya eyaletlere bölünmüştür ve bunlar sırasıyla belediyelere bölünmüştür
- Brazil is partitioned into states, which in turn are partitioned into municipalities.
Gurur, kibre dönme eğilimindedir; ki o da deliliğin yakın akrabasıdır.
- Pride tends to develop into hubris, which is close kin to madness.
Bir dilin sahip olduğu kelimelerin sayısı sonludur, ama cümlelerin sayısı sonsuzdur, ki o oldukça ilginçtir. Sayısız cümle yapabilirsiniz.
- The number of words that a language has is finite but the number of sentences is infinite, which is quite interesting. You can make countless numbers of sentences.
Japonya'daki en yüksek dağ hangisidir?
- Which is the highest mountain in Japan?
İki kameradan hangisinin daha iyi olduğunu bana söyle.
- Tell me which of the two cameras is the better one.
Ev kelimesi bir çatısı ve tüten bacaları olan bir dikdörtgen binanın zihinsel görüntüsünü anımsatır, ki bu çimenlerle ve ağaçlarla çevrili olabilir ve mutlu bir aile tarafından oturulabilir.
- The word house evokes the mental image of a rectangular building with a roof and smoking chimney, which may be surrounded by grass and trees and inhabited by a happy family.
Ben kapıyı kırarak açmaya çalıştım, ki bunu imkansız buldum.
- I tried to break the door open, which I found impossible.