without concealment or disguise

listen to the pronunciation of without concealment or disguise
Englisch - Türkisch

Definition von without concealment or disguise im Englisch Türkisch wörterbuch

barely
zar zor

Tom zar zor nefes alıyor. - Tom is barely breathing.

Ben zar zor sınavı geçtim. - I barely passed the exam.

barely
ancak

Ben ancak iki veya üç saat uyudum. - I slept barely two or three hours.

Ancak sabah kahvaltısı için yeterli ekmeğimiz var. - We have barely enough bread for breakfast.

barely
hemen hemen hiç

Şehri hemen hemen hiç bilmiyorum. - I barely know the city.

Burada hemen hemen hiç yağmur yağmaz. - It barely ever rains here.

barely
z. ancak, güçbela
barely
çok az

Bir saattir bekliyoruz ve sıra çok az ilerledi. - We've been waiting for an hour and the line has barely moved.

Tom geçen yaz Mary ile çok az konuştu. - Tom barely spoke to Mary last summer.

barely
çok çok az

Tom çok çok az ilgileniyor gibi görünüyor. - Tom seems to be barely paying attention.

barely
dar
barely
zoraki
barely
dar darına
barely
gücü gücüne
barely
hemen hemen

Burada hemen hemen hiç yağmur yağmaz. - It barely ever rains here.

Leyla ve Sami birbirlerini hemen hemen hiç tanımıyorlardı. - Layla and Sami barely knew each other.

barely
açıkça
barely
kıtı kıtına
barely
güçbelâ

Bunu güçbela zamanında yaptım. - I barely made it on time.

barely
anca

Tom ancak kirasını ödeyebiliyor. - Tom can barely pay his rent.

Ekmek ve süt alacak kadar parası ancak vardı. - He had barely enough money to buy bread and milk.

barely
gizlemeden
barely
yalın bir şekilde/ancak
Englisch - Englisch
barely
without concealment or disguise

    Silbentrennung

    with·out con·ceal·ment or dis·guise

    Türkische aussprache

    wîdhaut kınsilmınt ır dîsgayz

    Aussprache

    /wəᴛʜˈout kənˈsēlmənt ər dəsˈgīz/ /wɪðˈaʊt kənˈsiːlmənt ɜr dɪsˈɡaɪz/
Favoriten