Birkaç gün içerisinde, Japonya, Amerikan Guam adasını ele geçirdi.
- Within days, Japan captured the American island of Guam.
Okul evimin yürüme mesafesi içerisindedir.
- The school is within walking distance of my house.
O bir saat içinde geri dönecektir.
- She will return within an hour.
O bir hafta içinde geri dönecek.
- She will be back within a week.
Tom Mary'nin öğrenci konseyi başkanı seçilmesini önlemek için gücü dahilinde her şeyi yaptı.
- Tom did everything within his power to keep Mary from being elected president of the student council.
Tom hastaların yaşam kalitesini iyileştirmek için gücü dahilinde her şeyi yapıyor.
- Tom is doing everything within his power to improve the patients quality of life.
İçeriden bir çığlık duyduğuna şaşırmıştı.
- He was surprised to hear a cry from within.
İçeriden bir çığlık duyduğuna şaşırmıştı.
- He was surprised to hear a cry from within.
Saatler içinde, diğer bankaların çoğu kapanmak zorundaydı.
- Within hours, many of the other banks had to close.
O bir hafta içinde geri dönecek.
- She will be back within a week.
Okul evimin yürüme mesafesi içerisindedir.
- The school is within walking distance of my house.
O bir saat içinde geri dönecektir.
- She will return within an hour.
Gelirine uygun bir şekilde yaşamak için ekstra giderleri kısmalısın.
- You must cut down on extra expenses in order to live within your means.
Gelirine uygun bir şekilde harca.
- Spend within your means.
Bu konu bizim çalışma kapsamında değildir.
- This subject is not within the scope of our study.
Görünüşe göre, biz iki ay içerisinde bir artış alacağız.
- Apparently, we'll be getting a raise within two months.
Birkaç gün içerisinde, Japonya, Amerikan Guam adasını ele geçirdi.
- Within days, Japan captured the American island of Guam.
The Rat lightly stepped into a little boat which the Mole had not observed. It was painted blue outside and white within, and was just the size for two animals; and the Mole's whole heart went out to it at once .
Leave here within three days.