Özenle hazırladığım konuşmamı yaptım.
- I gave my carefully prepared speech.
Konuşmasını çok dikkatlice hazırladı.
- He prepared his speech very carefully.
Doktor, hangi ilacı vereceğine karar vermeden önce dikkatlice düşünür.
- The doctor thinks carefully before deciding what medicine to give.
Biz bir tek kelime kaçırmamak için dikkatle dinledik.
- We listened carefully in order not to miss a single word.
Tom belgeleri dikkatle inceledi.
- Tom looked over the documents carefully.
Onu itinayla ambulansa kaldırdılar.
- They lifted him carefully into the ambulance.
He carefully avoided the subject all evening.