Sen bilgece seçtiğinden emin ol.
- Make sure you choose wisely.
Zamanımızı akıllıca kullanalım.
- Let's make use of our time wisely.
Zamanınızı akıllıca harcayın ve her zaman yeterli zamana sahip olursunuz.
- Spend your time wisely and you'll always have enough of it.
Bütün bu dünyevi bilgelik bir zamanlar herhangi bir bilge adamın sevimsiz sapıklığıydı.
- All this worldly wisdom was once the unamiable heresy of some wise man.
O benden daha bilgedir.
- She is wiser than I am.
Olaydan sonra akıllı olmak kolaydır.
- It is easy to be wise after the event.
O çok güzeldir, daha neyse çok akıllıcadır.
- She is very beautiful, and what is more, very wise.
Hiç kimse kaderden daha bilgili olamaz.
- No one can be more wise than destiny.
Tom bilgili görünüyor.
- Tom appears to be wise.
Yaşlı adam hayat hakkında birçok konuda deneyimli ve bilgili.
- The old man is wise and knows many things about life.
Mantıklı bir seçim yaptın.
- You made a wise choice.
Sanırım o mantıklı olabilir.
- I think that might be wise.
Akıllıca kullanılırsa, para çok işe yarar.
- If wisely used, money can do much.
Daha akıllıca hareket etmelisin.
- You must act more wisely.
Akıllı bir adam bu şekilde hareket etmezdi.
- A wise man would not act in that way.
Geleceğin birçok yolu var - akıllıca seçin.
- The future has many paths - choose wisely.
Araba devrildikten sonra yol gösteren çok olur.
- It is easy to be wise after the event.
İş işten geçince akıllanmak kolaydır.
- It is easy to be wise after the event.
Hiç kimse ukalayı sevmez.
- Nobody likes a wise guy.
They were considered the wise old men of the administration.
Don't get wise with me!.
Made for a sign of Lust.
After Mo had a word with him, he wised up.
... third, it is the means to intervene more wisely and more effectively in the real world to ...
... wisely and if economic and medial progress continues, you have at least that good a chance ...