windspitze

listen to the pronunciation of windspitze
Englisch - Türkisch

Definition von windspitze im Englisch Türkisch wörterbuch

gust
{i} fırtına

Ani bir fırtınadan dengesini kaybettiği için, ip cambazı ölümüne düştü. - Losing his balance from a sudden gust of wind, the tightrope walker fell to his death.

gust
kuvvetli rüzgar
gust
(Meteoroloji) hamle
gust
(Askeri) civarina
gust
rüzgar

Bir rüzgar esintisi Curdken'in şapkasını uçurdu, ve o onu tepe ve vadinin üzerinde kovalamak zorunda kaldı. - A gust of wind blew Curdken's hat away, and he had to chase it over hill and dale.

Şiddetli rüzgarlar yüksek profilli araçlar için seyahati tehlikeli yapıyorlar. - Gusty winds are making travel hazardous for high profile vehicles.

gust
(Askeri) sağanak
gust
rüzgârın ani olarak şiddetle esmesi
gust
{i} rüzgârın ani ve sert esmesi
gust
{i} yağmurun bastırması
gust
taşkınlık/bora
gust
{i} ani rüzgâr
gust
{i} bora
gust
{i} duygusal patlama
Deutsch - Englisch
wind gust
gust
wind peak value