Pencere camını kıran bu çocuktu.
- It was this boy that broke the windowpane.
Mavi-beyaz buz kristalleri pencere camlarında parlıyordu.
- Blue-white frost crystals were shining on the windowpanes.
Jet binanın üzerinden uçtuğunda pencere camları zangırdadı.
- When the jet flew over the building the windowpanes rattled.