Biraz nefesi kesilmiş görünüyorsun.
- You look a little winded.
Bugün hava rüzgarlı, değil mi?
- It is windy today, isn't it?
Hava bugün dünkünden daha rüzgarlı.
- It's windier today than it was yesterday.
Rüzgarın yönünü değiştiremem ama gidilecek yere ulaşmak için her zaman yelkenlerimi ayarlayabilirim.
- I can't change the direction of the wind, but I can adjust my sails to always reach my destination.
Rüzgar durduktan sonra, tekneyle açık denize yelken açalım.
- After the wind has stopped, let's sail the boat off to the open sea.
Hava soğuktu ve üstelik rüzgarlıydı.
- It was cold, and in addition, it was windy.
Hava bugün dünkünden daha rüzgarlı.
- It's windier today than it was yesterday.
Patatesler bana gaz yapar.
- Potatoes give me wind.
O sadece seni gaza getiriyor.
- He's only winding you up.
Soluklanmam için bana bir dakika ver.
- Give me a minute to catch my wind.
Pencereden bir nehir görüyorum.
- Through the window, I see a river.
Nehir ormanın içinden kıvrılarak gitmektedir.
- The river winds through the forest.
Biraz nefesi kesilmiş görünüyorsun.
- You look a little winded.
Nefesli enstrümanlar içinde en mükemmeli insan sesidir.
- The human voice is the most beautiful of all wind instruments.
Bir rüzgar esintisi Curdken'in şapkasını uçurdu, ve o onu tepe ve vadinin üzerinde kovalamak zorunda kaldı.
- A gust of wind blew Curdken's hat away, and he had to chase it over hill and dale.
Bir rüzgar esintisi geldi ve Curdken'in şapkasını uçurdu.
- A puff of wind came and blew Curdken's hat far away.
Ben pencereyi açmak zorunda mıyım?
- Do I have to open the window?
Tom bir pencere açmak için kalktı.
- Tom got up to open a window.
Tom gibi sarılmak istemiyorum.
- I don't want to wind up like Tom.
Çiçeklerin kokusu, otobüsün açık pencerelerinden içeri girdi.
- The smell of the flowers came in through the open windows of the bus.
Seller, şiddetli rüzgar fırtınaları, kuraklıklar, öldürücü donlar ve hava kirliliği sorunları hepsi,ara sıra, modern toplumu etkilenmiştir.
- Floods, violent wind storms, droughts, killing frosts, and the problems of air pollution have all, on occasion, influenced modern society.
Onlar rüzgar ve havanın elinde, denizde kayboldular.
- They were lost at sea, at the mercy of wind and weather.
Nefesli enstrümanlar içinde en mükemmeli insan sesidir.
- The human voice is the most beautiful of all wind instruments.
The boxer was winded when his opponent hit his solar plexus.
She was winded from her long run.
He launched into a long-winded discussion of the relative merits of asphalt and concrete.
Give me a minute before we jog the next mile — I need a second wind.
Please wind up that kite string.
Please wind up that old-fashioned alarm clock.
The winds in Chicago are fierce.
The boxer was winded during round two.
Ewww. Someone passed wind.