wildly confused or excited

listen to the pronunciation of wildly confused or excited
Englisch - Türkisch

Definition von wildly confused or excited im Englisch Türkisch wörterbuch

mad
{s} delice, deli gibi. mad as a hatter/mad as zırdeli
mad
{s} kudurmuş
mad
{s} k.dili. çok kızmış, kudurmuş
mad
hasta

Bir hasta geç dönem kürtaj yapılabilir mi? - Can a case be made for late-term abortions?

O bugünkü sınava girmek istemedi, bu yüzden hasta olduğuna inandırdı, ve okula gitmedi. - He didn't want to take today's test, so he made believe that he was sick, and didn't go to school.

mad
kuduruk
mad
kaçık
mad
kırık

Kırık kapıya geçici bir onarım yaptım. - I made a temporary repair to the broken door.

Dört yaşındaki Amerikalı turist, aslında, Sichuan eyaletinin ünlü mayhoş mutfağına rağmen tamamen baharatlı sığır etinden yapılmamış olduğunu farkettiği için hayal kırıklığına uğradı. - A four-year-old American tourist was disappointed to realize that, in fact, the Sichuan province is not entirely made of spicy beef, in spite of its famously piquant cuisine.

mad
deli

Tom beni deli ediyor. - Tom is driving me mad.

Ultraviyole ışınlarının ani artışı araştırmacıları ozon deliklerinin varlığına inandırdı. - The sudden increase of ultraviolet rays made the researchers believe in the existence of ozone holes.

mad
kızgın

Bugün mümkünse Tom'dan uzak durmalısın. O sana çok kızgın. - You should avoid Tom today if at all possible. He's very mad at you.

Niçin bana kızgınsın? - Why are you mad at me?

mad
kuluduk
mad
{s} sinirli

Hiçkimseye sinirli değilim. - I'm not mad at anybody.

Tom sinirli görünüyordu. - Tom looked like he was mad.

mad
mad about k
mad
{s} çılgın

Tom Mary'ye çılgıncasına âşıktı. - Tom was madly in love with Mary.

Ümit; bir saat önce bitirdiğin çikolatalı çörek kutusunun sihirle tekrar dolup dolmadığını kontrol etmek için çılgın bir adam gibi birdenbire mutfağa doğru koştuğundadır. - Hope is when you suddenly run to the kitchen like a mad man to check if the empty chocolate cookie box you just finished an hour ago is magically full again.

mad
çıldırmış

O kadar üzgündü ki neredeyse çıldırmıştı. - He was so sad that he almost went mad.

mad
dengesini kaybetmiş
mad
kendinden geçmiş
mad
dili fazla istekli
mad
maksimum kullanılabilecek doz
Englisch - Englisch
mad

My brother, quiet as a cat, seems perfectly contented with the internal feelings of his felicity. The Marquis, mad as a kitten, is all in motion to express it, from tongue to heel.

wildly confused or excited

    Silbentrennung

    wild·ly con·fused or ex·ci·ted

    Türkische aussprache

    wayldli kınfyuzd ır îksaytıd

    Aussprache

    /ˈwīldlē kənˈfyo͞ozd ər əkˈsītəd/ /ˈwaɪldliː kənˈfjuːzd ɜr ɪkˈsaɪtəd/
Favoriten