İyi bir kız çocuğu, iyi bir eş yapacaktır.
- A good daughter will make a good wife.
Eşim de seni görmekten memnun olacak.
- My wife will be glad to see you, too.
Lütfen karına selam söyle.
- Please say hello to your wife.
John Floridalı, karısı ise Kaliforniyalı.
- John comes from Florida and his wife from California.
She's my wife. O benim karım.
Bu mektup yaşlı bayanadır.
- This letter is to the old woman.
Karşıya geçen yaşlı bayanı izledim.
- I watched the old woman cross the street.
Sessiz olabilen bir bayan eş Tanrının bir armağanıdır.
- A wife who can be quiet is a gift of God.
Bayan Davis sadece mükemmel bir eşti.
- Mrs. Davis was anything but a perfect wife.
Sanırım, o kadın onun karısıdır.
- That woman is his wife, I think.
İş yerindeki adamların karının seni başka bir kadın için terk ettiğini duyuncaya kadar bekle.
- Wait till the guys at work hear that your wife left you for another woman.
Yaşlı kadına torunu tarafından eşlik edildi.
- The old woman was accompanied by her grandchild.
Yaşlı kadına kız torunu tarafından eşlik edildi.
- The old woman was accompanied by her granddaughter.
My little woman, said her husband dubiously, are you quite sure you're better? Or are you, Sophia, about to break out in a fresh direction?.
A new wife for the gander is introduced into the pen.
... that my daughter has an interest in herself, that I have an interest in her, that my wife ...
... my wife, she was eight months pregnant and she was worried ...