wid

listen to the pronunciation of wid
Englisch - Türkisch

Definition von wid im Englisch Türkisch wörterbuch

with
{e} ile

Bir mektubu kurşun kalem ile yazmamalısın. - You must not write a letter with a pencil.

Bilim yaş ile otomatik olarak gelmez. - Wisdom does not automatically come with age.

with
yanında

Ne yazık ki yanında sadece beş dolar vardı. - Unfortunately she only had five dollars with her.

Yanında sadece 100 yeni vardı. - He had only one hundred yen with him.

with
yanına

Herkese karşı kaba davranamazsın ve sonsuza dek onun yanına kalacağını bekleyemezsin. - You can not be rude to everyone and expect to get away with it forever.

Tom böyle bir şey yapamaz ve yanına kar kalmaz. - Tom can't do such a thing and get away with it.

with
-in lehinde
with
canlı

Benimle Lady Gaga'nın bir canlı konserini seyretmeye gitmek isteyen biri varmı? - Is there anybody who would like to go see a live concert of Lady Gaga with me?

O, arkadaş canlısı kahverengi gözlerle bana gülümsedi. - She smiled at me with friendly brown eyes.

with
uyanık
with
ile beraber

Boston'a Mary ile beraber giden kişi Tom'dur. - Tom is the one who went to Boston with Mary.

Tom Mary ile beraber çıkmamı öneren kişiydi. - Tom was the one who suggested that I go out with Mary.

with
-i olan
with
-e karşın
with
-den yana
with
-e karşı
with
-e rağmen
with
sayesinde

Yardımın sayesinde başarabildim. - With your help, I could succeed.

Yeteneğin sayesinde çok para kazanabilmelisin. - With your talent, you should be able to make a lot of money.

with
nedeniyle

Biz kaza nedeniyle nadir bir durumla karşılaştık. - We were faced with an unusual situation because of the accident.

Tom soğuk algınlığı nedeniyle hastalandı ve okula gidemedi. - Tom came down with a cold and couldn't go to school.

with
geri

Sonunda, Almanlar geri çekilmeye zorlandı. - In the end, the Germans were forced to withdraw.

Bence herkes biraz pişmanlık ile kendi çocukluğuna geri bakar. - I think everyone looks back on their childhood with some regret.

with
ile beraber/birlikte, ile: She's living with her aunt. Teyzesiyle beraber oturuyor. Will you come with us? Bizimle gelir misin? Wisdom
with
-li
with
(İnşaat) ile, birlikte
with
edat
Englisch - Englisch
with

Tuhgedder wid da mawnin’ stars—She’ll sing!.

Women in Development
Mobile computing Wireless information device: a PDA or similar-sized pocket computing device with inbuilt wireless connectivity, and that hence permits direct mobile access to the Internet without having to be interfaced to a mobile phone Some of the first WIDs include the Nokia Communicator, the WA3050 combination PocketPC and mobile phone from SAGEM, and arguably some WAP phones
Full Name: Wireless Information Device Description: A term used to describe any device that communicates via wireless connection
Wireless Information Device Abbreviation for any wireless informaiton device like PDAs, Handies, Web pads
wid
Favoriten