wi'

listen to the pronunciation of wi'
Englisch - Türkisch

Definition von wi' im Englisch Türkisch wörterbuch

with
{e} ile

Bilim yaş ile otomatik olarak gelmez. - Wisdom does not automatically come with age.

Lütfen bir dolmakalem ile yaz. - Please write with a pen.

with
yanında

Yanında sadece 100 yeni vardı. - He had only one hundred yen with him.

Ne yazık ki yanında sadece beş dolar vardı. - Unfortunately she only had five dollars with her.

with
yanına

Gözleri kapalı olarak onun yanına oturdu. - She sat next him with her eyes closed.

Herkese karşı kaba davranamazsın ve sonsuza dek onun yanına kalacağını bekleyemezsin. - You can not be rude to everyone and expect to get away with it forever.

with
-in lehinde
with
canlı

O, arkadaş canlısı kahverengi gözlerle bana gülümsedi. - She smiled at me with friendly brown eyes.

Kedi canlı bir fare ile oynuyordu. - The cat was playing with a live mouse.

with
uyanık
with
ile beraber

Tom Mary ile beraber çıkmamı öneren kişiydi. - Tom was the one who suggested that I go out with Mary.

Emily ile beraber gitmek istiyorum. - I want to go together with Emily.

with
-i olan
with
-e karşın
with
-den yana
with
-e karşı
with
-e rağmen
with
sayesinde

Yeteneğin sayesinde çok para kazanabilmelisin. - With your talent, you should be able to make a lot of money.

Yardımın sayesinde başarabildim. - With your help, I could succeed.

with
nedeniyle

Tom grip nedeniyle hastalandı. - Tom came down with the flu.

Tom soğuk algınlığı nedeniyle hastalandı. - Tom came down with a cold.

with
geri

Bence herkes biraz pişmanlık ile kendi çocukluğuna geri bakar. - I think everyone looks back on their childhood with some regret.

O bir saat içinde geri dönecektir. - She will return within an hour.

with
ile beraber/birlikte, ile: She's living with her aunt. Teyzesiyle beraber oturuyor. Will you come with us? Bizimle gelir misin? Wisdom
with
-li
with
(İnşaat) ile, birlikte
with
edat
Englisch - Englisch
with