whole; complete

listen to the pronunciation of whole; complete
Englisch - Türkisch

Definition von whole; complete im Englisch Türkisch wörterbuch

entire
bütün

Soruyu bütünü ile inceleyin. - Examine the question in its entirety.

Bu, bütün diskteki favori parçam. - This is my favorite track on the entire disc.

entire
{s} tüm

Tom'un vasiyetine göre, Mary onun tüm gayrimenkulünü miras olarak alacak. - According to Tom's will, Mary will inherit his entire estate.

Tüm günü plajda geçirdik. - We spent the entire day on the beach.

entire
yekpare
entire
bütünlüklü
whole and complete
tam ve eksiksiz
entire
tutuş
entire
tam

Kaza tamamen önlenebilirdi. - The accident was entirely avoidable.

Ben, onun söylediğini tamamen anlamıyorum. - I don't entirely understand what he said.

entire
{s} bütün, tamam, hepsi: the entire group grubun hepsi
entire
hepsi

Tom gece yarısında uyandı ve bir paket cipsin hepsini yedi. - Tom woke up in the middle of the night and ate an entire bag of chips.

entire
iğdiş edilmemiş tek parçadan ibaret
entire
iğdiş edilmemiş at
entire
{s} iğdiş edilmemiş
entire
{s} katışıksız
entire
{s} saf

Zorbalık ciddi bir problemdir fakat onu saf dışı bırakmaya çalışmanın tamamen gerçekçi bir teklif olmadığını anlamak zorundayız. - Bullying is a serious problem, but we have to understand that setting out to eliminate it entirely isn't a realistic proposition.

entire
kenarı dişli olmayan
Englisch - Englisch
entire
whole; complete
Favoriten