Tom ne kadar zamanın boşa harcandığını hesaplamada daha fazla zamanı boşa harcamak istemedi.
- Tom didn't want to waste any more time calculating how much time had been wasted.
Hesaplarken rakamlarını kontrol etmez.
- He doesn't check his figures when he's calculating.
O, kurnaz ve hesapçıdır.
- He is shrewd and calculating.
Tom kurnaz ve çıkarcıdır.
- Tom is cunning and calculating.
Tom kurnaz ve çıkarcıdır.
- Tom is cunning and calculating.
Maaşımı hesaplıyorum.
- I am calculating my salary.
İlkel hesap makineleri, bilgisayarlar geliştirilmeden uzun zaman önce vardı.
- Primitive calculating machines existed long before computers were developed.