which (of two); which one (of two); used interrogatively and relatively

listen to the pronunciation of which (of two); which one (of two); used interrogatively and relatively
Englisch - Türkisch

Definition von which (of two); which one (of two); used interrogatively and relatively im Englisch Türkisch wörterbuch

whether
olup olmadığını

Grace'in evde olup olmadığını biliyor musunuz? - Do you know whether or not Grace is at home?

O, bana orada kimsenin olup olmadığını sordu. - He asked me whether anybody was there.

whether
-ip
whether
-meyip -mediği
whether
-se de -mese de
whether
(bağlaç) eğer, olup olmadığını
whether
-mayıp -madığı
whether
It is hard to decide whether to go or not Gidip git
whether
conj. eğer
whether
-meyeceği
whether
-mek veya -memek
whether
olmadığını

Onun iyi olup olmadığını bilmiyorum. - I do not know whether it is good or not.

Önemli olan tek şey senin öğretmeninin senin raporunun yeterince iyi olup olmadığını düşünmesidir. - The only thing that matters is whether or not your teacher thinks your report is good enough.

whether
-meyeceğini
whether
olup

Önermenin geçerli olup olmadığı üzerinde düşünmelisin. - You ought to think over whether the premise is valid or not.

Biz zengin ya da fakir olup olmadığımıza göre, olayları farklı görürüz. - We see things differently, according to whether we are rich or poor.

whether
-ip -mediğini
whether
whether we live or die kalsak da ölsek de
whether
-ip -mediği
whether
-ip -meyeceği
whether
bağ

Sizin başarınız, sıkı çalışıp çalışmamanıza bağlıdır. - Your success depends upon whether you work hard or not.

Gidip gitmeyeceğimiz havaya bağlı. - Whether we go or not depends on the weather.

whether
whether or not olsa da olmasa da
Englisch - Englisch
whether
which (of two); which one (of two); used interrogatively and relatively

    Silbentrennung

    which (of two); which one (of two); used in·ter·rog·a·tive·ly and relatively

    Aussprache

Favoriten