Babanın nereye gittiğini biliyor musun?
- Do you know where your dad went?
Şimdi nereye gidiyorlar?
- Where are they going to right now?
Kadını nerede gördün?
- Where did you see the woman?
Demiryolu istasyonu nerede?
- Where is the railroad station?
Babanın nereye gittiğini biliyor musun?
- Do you know where your father went?
Babanın nereye gittiğini biliyor musun?
- Do you know where your dad went?
Havaalanı otobüsleri nereden kalkıyor?
- Where do the airport buses leave from?
George'un tenis raketini nereden aldığını biliyor musunuz?
- Do you know where George bought his tennis racket?
Harita üzerindeki konumumuz neresidir?
- Where is my position on the map?
Hani küçük prensesim?
- Where's my little princess?
Bu kuralın geçerli olmadığı bazı durumlar vardır.
- There are some cases where this rule does not apply.
Yabancı aksan sendromu henüz açıklanamayan, hastanın anadilini daha fazla düzgün şekilde telaffuz edemeyip yabancı bir aksanla konuşmaya başlamasıyla vuku bulan tıbbi bir durumdur.
- Foreign accent syndrome is an as-yet unexplained medical condition where the patient can no longer pronounce his mother tongue correctly and seems to have a foreign accent.
Doğduğum yer olan Nagasaki, güzel bir liman kentidir.
- Nagasaki, where I was born, is a beautiful port city.
Shakespeare'in doğduğu yer, Stratford-on-Avon, her yıl bir sürü turist tarafından ziyaret edilir.
- Stratford-on-Avon, where Shakespeare was born, is visited by many tourists every year.
Tom altın paralarını koyduğu yerin mükemmel saklama yeri olduğunu düşünüyordu. Fakat, yanılıyordu.
- Tom thought where he put his gold coins was the perfect hiding place. However, he was wrong.
Gizlenme yerimizin nerede olduğunu kimseye söyledin mi?
- Have you told anyone where our hideout is?
Harita üzerindeki konumumuz neresidir?
- Where is my position on the map?
Müzenin girişi neresi?
- Where is the entrance to the museum?
Kanada'nın neresindensin?
- Where in Canada are you from?
Köpeği her yerde onu gittiği yerden takip eder.
- His dog follows him wherever he goes.
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
- Where there's smoke there's fire.
Tom, neredesin Seni özlüyoruz!
- Tom, where are you? We miss you!
Tom, Mary burada. Sen neredesin?
- Tom, this is Mary. Where are you?
Bütün sabah sana ulaşamadım. Neredesin?
- I haven't been able to reach you all morning. Where are you?
The snowbirds travel where it is warm.
Their job is to go where they are called.
He is looking for a house where he can have a complete office.
Where no provision under this Act is applicable, the case shall be decided in accordance with the customary pratices.
I wonder whether Tom knows where my umbrella is.
- I wonder if Tom knows where my umbrella is.
I wonder whether Tom knows where I can buy what I need.
- I wonder if Tom knows where I can buy what I need.