Sana kayıp yüzüğünü bulacağım.
- I will find you your lost ring.
Onlar onu kayıp kabul ettiler.
- They gave him up for lost.
Bill 20 dakika geç kaldı. Bir yerde kaybolmuş olmalı.
- Bill is 20 minutes late. He must have gotten lost somewhere.
Tom kaybolmuş görünüyordu.
- Tom seemed to be lost.
Aslında ne kadar para kaybedildi?
- How much money was actually lost?
Genelkurmay başkanı savaşın kaybedildiğini bildirdi.
- The army chief reported that the war was lost.
Tom biraz dalgın görünüyor.
- Tom looks a little lost.
Tom kaybolmuş ve şaşırmış gibi görünüyor.
- Tom looks lost and confused.