Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

when using a browser, returns to the last page viewed

listen to the pronunciation of when using a browser, returns to the last page viewed
Englisch - Türkisch

Definition von when using a browser, returns to the last page viewed im Englisch Türkisch wörterbuch

back
(Dilbilim) kalın

Saçını tıraş edersen, tekrar daha kalın uzayacaktır. - If you shave your hair, it will grow back thicker.

back
sırtlamak
back
(Anatomi) omurga

Omurgasızların hiçbir omurgası veya bel kemiği yoktur. - Invertebrates have no backbone or spinal column.

back
geçmişte

Leyla sıkı bir dini geçmişten geliyor. - Layla comes from a strict religious background.

Mütevazı bir geçmişten geliyorum. - I come from a humble background.

back
eski yerine
back
geriye doğru götürmek
back
arkaya götürmek
back
karşılığında
back
geçmişe

Zamanda geçmişe seyahat etmenin imkansız olduğu düşünülüyor. - It is considered impossible to travel back to the past.

Tom geçmişe seyahat etti. - Tom traveled back in time.

back
önceki

Önceki gece partiden geç dönmeme rağmen sabah bir papatya kadar dinçtim. - Although I came back late from the party last night, I was as fresh as a daisy in the morning.

Ne zaman döndün? Ben önceki gün geri döndüm. - When did you return? I came back the day before yesterday.

back
{f} geriye doğru sürmek
back
geriye

Köpek geriye doğru yürüdü. - The dog walked backward.

Nereye gittiğimizi bilmek için bazen geriye bakmalıyız. - Sometimes we need to look back to know where we are going to.

back
sırtına binmek güneşin aksi yönüne dönmek
back
önce

Onun öğle yemeğinden önce geri gelmesini bekliyorum. - I expect her to come back before lunch.

Yağmur başlamadan önce geri dönelim. - Let's go back before it begins to rain.

back
{s} eski tarihli
back
sözünden

Sözünden dönebileceğini düşündüm. - I thought you might back out.

Jane asla sözünden dönmez. - Jane never backs down.

back
üzerine bahse girmek geriye sürmek
back
{s} arkadaki

Resmimizi arkadaki heykelle çektirelim, değil mi? - Let's have our picture taken with the statue in the back, shall we?

back
(Tekstil) arka, sırt, kaşelemek
back
tekne eski ye
Englisch - Englisch
back
when using a browser, returns to the last page viewed
Favoriten