when the level of security is commensurate with the business risk

listen to the pronunciation of when the level of security is commensurate with the business risk
Englisch - Türkisch

Definition von when the level of security is commensurate with the business risk im Englisch Türkisch wörterbuch

secure
güvenliğini sağlamak
secure
(Kanun) teminat altına almak
secure
emniyete almak
secure
güvence altına almak
secure
güvende

Mali açıdan güvendeyim. - I'm financially secure.

Küçük çocuk babasının kollarında kendini güvende hissetti. - The little boy felt secure in his father's arms.

secure
güvencede
secure
şüphesiz
secure
kuşkusuz
secure
sıkı sıkı kapalı
secure
güvenli

Birçok kişi, altının en güvenli yatırım olduğunu hissediyor. - Many people feel that gold is the most secure investment.

Bu onların işlerinin güvenli olmasından dolayıdır. - This is because their jobs are secure.

secure
{f} güven altına al
secure
emin

Emniyet kemerinizin güvenle bağlanmış olduğundan emin olun. - Please make sure that your seat belt is securely fastened.

Güvenli ve emin hissediyorum. - I feel safe and secure.

secure
{f} ele geçirmek, elde etmek
secure
{f} iyice kapamak
secure
ele geçirmek
secure
{f} sıkıca kapatmak
secure
tehlikeden uzak
secure
{s} sağlam

Bir koltuğu sağlama almak için yapman gereken bütün şey sırada beklemektir. - All you have to do to secure a seat is to wait in line.

Garaj kapısını sağlama alın. - Secure the garage door.

Englisch - Englisch
secure
when the level of security is commensurate with the business risk

    Silbentrennung

    when the lev·el of se·cu·ri·ty I·s com·men·su·rate with the busi·ness risk

    Türkische aussprache

    hwen dhi levıl ıv sîkyûrıti îz kımensırıt wîdh dhi bîznıs rîsk

    Aussprache

    /ˈhwen ᴛʜē ˈlevəl əv səˈkyo͝orətē əz kəˈmensərət wəᴛʜ ᴛʜē ˈbəznəs ˈrəsk/ /ˈhwɛn ðiː ˈlɛvəl əv sɪˈkjʊrətiː ɪz kəˈmɛnsɜrət wɪð ðiː ˈbɪznəs ˈrɪsk/
Favoriten