Ne kadar zor bir şey, sevmek ve akıllı olmak, ve her ikisi birden.
- How difficult a thing it is, to love, and to be wise, and both at once.
Sevmek kolay fakat sevilmek zordur.
- It is easy to love, but hard to be loved.
Aşk onu rüyalarında görmektir.
- Love is seeing her in your dreams.
Aşkın kör olduğunu söylüyorlar.
- They say love is blind.
Yoksulluk kapıdan içeri girdiğinde, sevgi pencereden dışarı uçar.
- When poverty comes in at the door, love flies out the window.
Maury Povich'e gelen insanlar genellikle sevgililerinin onları aldattıkları ile ilgili önemli iddialarda bulunmaktadırlar.
- The people who come on the Maury Povich show often make pretentious claims about their lovers cheating on them.
Sevgilim beni sevmiyor.
- My lover doesn't love me.
Mary'nin sevgililer günü için Tom'a bir şey almaya parası yoktu bu yüzden ona sadece seni seviyorum! dedi.
- Mary didn't have the money to buy Tom anything for Valentine's Day, so she just told him I love you!
Tom bir aşk mektubu yazmasına yardım etmemi istedi.
- Tom asked me to help him write a love letter.
Sana yardım etmek isterim ama çok fazla meşgulüm.
- I'd love to help you out, but I'm terribly busy.
Senin ona aşık olduğun kadar, onun sana aşık olduğunu bilmiyorsan; birine aşık olmak zordur.
- It's hard to love somebody when you don't know whether they love you as much as you love them.
Kime aşık olmak istersin?
- Who would you like to fall in love with?
Bir insan kendi annesini sevmelidir.
- One should love one's own mother.
Hiç kimse onun onu sevip sevmediğini bilmiyor.
- No one knows if he loves her or not.