İnsan oğlu bir şeyler yaratmak için yaratıldılar.
- Human beings are created to create things.
Bir kadın iyi bir koca yaratmak için bir dahi olmalı.
- A woman must be a genius to create a good husband.
Yeni bir web sitesi yaratmak zorundayım.
- I have to create a new website.
Onlar sentetik yaşam formu yaratmak istiyor.
- They want to create a synthetic life form.
Biz ayrıca ayrı sigara içme bölümü yapmak zorunda kalacağız.
- We'll also have to create a separate smoking section, won't we?
Başka bir deyişle, biz zaman yaratırız, biz zaman yapıcılarıyız ve biz zamanı istediğimizi yapmak için yaratırız.
- In other words, we create time, we are time-makers, and we create it in order to do whatever we want to.