Eski günlerde hiçbir telefon ya da elektrik yokmuş.
- In the old days, there were no telephones or electricity whatsoever.
Bu evde hiç ekmek yok.
- There's no bread whatsoever in this house.
Herhangi bir İngiliz yemeğini yemeğe ilgim yok.
- I have no interest whatsoever in eating English food.
Bu bilgiyi paylaşmak için herhangi bir zorunluluk altında değilsin.
- You are under no obligation whatsoever to share this information.
Bu bilgiyi paylaşmak için herhangi bir zorunluluk altında değilsin.
- You are under no obligation whatsoever to share this information.
Herhangi bir İngiliz yemeğini yemeğe ilgim yok.
- I have no interest whatsoever in eating English food.
“Whatsoever God hath said unto thee, do”. (Gen. xxxi. 16).
He gave me no answer whatsoever.
... without any talent whatsoever. ...