Deneysel kurulum neye benziyordu? Ne neye ve nasıl bağlıydı?
- What did the experimental set-up look like? What was connected to what and how?
Önemli olan ne okuduğun değil onu nasıl okuduğundur.
- It is not what you read but how you read it that counts.
Neyin doğru olduğuna inandığını açıkça söyleme cesaretine sahip olmalısın.
- You ought to have the courage to speak out what you believe to be right.
Neyin doğru olmadığını asla söylemem.
- I never say what is not true.
Doktor, hangi ilacı vereceğine karar vermeden önce dikkatlice düşünür.
- The doctor thinks carefully before deciding what medicine to give.
Hangi ülkeden geliyorsun?
- What country are you from?
Gelecekte bizi nelerin beklediğini bilmiyoruz.
- We don't know what the future holds for us.
Kahvaltı neleri kapsıyor?
- What does breakfast include?
what! reallly.
Bu akşam içki içmeye gidelim mi, ne dersiniz?
- What about going out for a drink this evening?
Bir milyon dolar için gözlerinizden vazgeçer miydiniz? Kulaklarınıza ne dersiniz?
- Would you give up your eyes for a million dollars? What about your ears?
Peki ya sen? Bu adama güveniyor musun?
- What about you? Do you trust this man?
Ben açım. Peki ya sen?
- I'm hungry. What about you?
Başka ne yapabilirdim?
- What else could I have done?
Başka ne bilmek istersin?
- What else would you like to know?
O geç gelirse ne yapmalıyız?
- What if he should happen to come late?
O büyük bir devlet adamı ve bunun da ötesinde büyük bir bilgindir.
- He is a great statesman, and what is more a great scholar.
Ev bizim için çok büyük, bunun da ötesinde o çok pahalı.
- The house is too big for us, and what is more, it is too expensive.
Tom ne çeşit bir kameraya sahiptir?
- What kind of camera does Tom own?
Ne çeşit yemek yedin?
- What kind of meal did you eat?
Trenin ne zaman kalkacağını lütfen bana söyleyebilir misin?
- Can you please tell me what time the train leaves?
Ne zaman açıyorsunuz?
- What time do you open?
What on earth is it?.
Ne yazık! O iyi bir profesördü. Huzur içinde yatsın.
- What a pity! He was a good professor. May he rest in peace.
Ne yazık ki onu görmedim.
- What a pity that I did not see it.
Önümüzdeki Pazara ne dersin?
- What about next Sunday?
Bu akşam içki içmeye gidelim mi, ne dersiniz?
- What about going out for a drink this evening?
ne tür müzikleri seversin?.
O, ne tür bir oyundur?
- What kind of play is it?
Ne tür müzik seversin?
- What kind of music do you like?
Allah kahretsin, onların derdi ne?
- God damn it, what the hell is wrong with them?
Allah kahretsin, senin derdin ne?
- God damn it, what the hell is wrong with you?
Andrea'nın bunu erken bırakması ne ayıp.
- What a shame that Andrea left this early.
Andrea'nın bunu erken bırakması ne ayıp.
- What a shame that Andrea left this early.
Ne için ikinci bir bisiklete ihtiyacın var? Onu bana ver!
- What for do you need a second bicycle? Give it to me!
Ne olduğunu biliyor musun?
- Do you know what happened?
Ne olduğunu biliyor musun?
- Do you happen to know what happened?
Bu ne biçim bir soru? Gerçekten onu cevaplamamı bekliyor musun?
- What kind of question is that? Do you really expect me to answer that?
Bu ne biçim bir eşek şakası?
- What kind of a sick joke is this?
You told them what?.
That’s her; that’s the thing what has stole his heart from me.
He knows what he wants.
What a talent!.
What a beautiful day!.
and so they rode fresshly with grete royalte, what by water and what by land, tyl that they came nyghe vnto london.
What ho, Frobisher!.
It's rather late, what?.
What with singing and joking, the time passed quickly.
It’s a nice day, what? (sometimes repeated, e.g.: What-what?).
What a pity you can't attend our party tonight.
A: Do you like football? B:No A: What about basketball?.
You're obviously having a good time, but what about me?.
What about going to a restaurant tonight?.
What about the second goal!.
When your dad gets home, he'll give you what for.
Ow! What did you do that for?.
What if we could learn to get along? What would happen then?.
What if we arrange it for 9:00 instead of 10:00?.
I've done it wrong, and what's more I don't care.
It’s expensive, but what the hell, you only live once.
What the hell is going on?.
I was supposed to be working this evening but what the hell; I'll see you in the pub in half an hour.