Deneysel kurulum neye benziyordu? Ne neye ve nasıl bağlıydı?
- What did the experimental set-up look like? What was connected to what and how?
Önemli olan ne okuduğun değil onu nasıl okuduğundur.
- It is not what you read but how you read it that counts.
Çok sayıda öğrenci konuştuğu için, profesörün söyleyecek neyi olduğunu anlamak zordu.
- With many students chatting, it was difficult to hear what the professor had to say.
Çantanızda neyiniz var?
- What do you have in your bag?
Hangi meyve sularınız var?
- What fruit juices do you have?
Hangi ülkeden geliyorsun?
- What country are you from?
Twitter'ın sloganı Dünyanızda nelerin yeni olduğunu keşfetmenin en iyi yolu.'dur.
- The motto of Twitter is The best way to discover what's new in your world.
Kahvaltı neleri kapsıyor?
- What does breakfast include?
what! reallly.
Bu akşam içki içmeye gidelim mi, ne dersiniz?
- What about going out for a drink this evening?
Bir milyon dolar için gözlerinizden vazgeçer miydiniz? Kulaklarınıza ne dersiniz?
- Would you give up your eyes for a million dollars? What about your ears?
Ben açım. Peki ya sen?
- I'm hungry. What about you?
Peki ya sen? Bu adama güveniyor musun?
- What about you? Do you trust this man?
Başka ne bilmek istersin?
- What else would you like to know?
Tom başka ne söyleyeceğini bilmiyordu.
- Tom didn't know what else to say.
O geç gelirse ne yapmalıyız?
- What if he should happen to come late?
Ev bizim için çok büyük, bunun da ötesinde o çok pahalı.
- The house is too big for us, and what is more, it is too expensive.
O büyük bir devlet adamı ve bunun da ötesinde büyük bir bilgindir.
- He is a great statesman, and what is more a great scholar.
Ne çeşit bir insan olduğumu düşünüyorsun?
- What kind of person do you think I am?
Ne çeşit kadın olduğumu düşünüyorsun?
- What kind of woman do you think I am?
Trenin ne zaman kalkacağını lütfen bana söyleyebilir misin?
- Can you please tell me what time the train leaves?
Ne zaman kapatıyorsunuz?
- What time do you close?
What on earth is it?.
Ne yazık ki o bana daha önce söylemedi.
- What a pity that she didn't tell me earlier.
Ne yazık ki bir bahçem yok.
- What a pity I don't have a garden.
Bir bardak biraya ne dersin?
- What about a glass of beer?
Akşam yemeği için balık yemeğe ne dersin?
- What about having fish for dinner?
ne tür müzikleri seversin?.
Ne tür müzik seversin?
- What kind of music do you like?
O, ne tür bir oyundur?
- What kind of play is it?
Allah kahretsin, onların derdi ne?
- God damn it, what the hell is wrong with them?
Allah kahretsin, senin derdin ne?
- God damn it, what the hell is wrong with you?
Andrea'nın bunu erken bırakması ne ayıp.
- What a shame that Andrea left this early.
Andrea'nın bunu erken bırakması ne ayıp.
- What a shame that Andrea left this early.
Ne için ikinci bir bisiklete ihtiyacın var? Onu bana ver!
- What for do you need a second bicycle? Give it to me!
Ne olduğunu biliyor musun?
- Do you know what happened?
Ne olduğunu biliyor musun?
- Do you happen to know what happened?
Bu ne biçim bir eşek şakası?
- What kind of a sick joke is this?
Bu ne biçim bir soru? Gerçekten onu cevaplamamı bekliyor musun?
- What kind of question is that? Do you really expect me to answer that?
You told them what?.
That’s her; that’s the thing what has stole his heart from me.
He knows what he wants.
What a talent!.
What a beautiful day!.
and so they rode fresshly with grete royalte, what by water and what by land, tyl that they came nyghe vnto london.
What ho, Frobisher!.
It's rather late, what?.
What with singing and joking, the time passed quickly.
It’s a nice day, what? (sometimes repeated, e.g.: What-what?).
What a pity you can't attend our party tonight.
A: Do you like football? B:No A: What about basketball?.
You're obviously having a good time, but what about me?.
What about going to a restaurant tonight?.
What about the second goal!.
When your dad gets home, he'll give you what for.
Ow! What did you do that for?.
What if we could learn to get along? What would happen then?.
What if we arrange it for 9:00 instead of 10:00?.
I've done it wrong, and what's more I don't care.
It’s expensive, but what the hell, you only live once.
What the hell is going on?.
I was supposed to be working this evening but what the hell; I'll see you in the pub in half an hour.