Sanırım hepsi değilse de öğrencilerimin çoğunun testi geçeceğini düşünüyorum.
- I think that most, if not all, of my students will pass the test.
Çoğunluğu değilsede, çok sayıda profesyonel çevirmen sadece kendi ana dillerine çeviri yapmaktadırlar.
- Many, if not most, professional translators only translate into their native language.
Bu akşam partiye gider misin? Olmazsa gidip film izleyelim.
- Will you be going to the party tonight? If not, let's go watch a movie.