wellenreiten

listen to the pronunciation of wellenreiten
Englisch - Türkisch

Definition von wellenreiten im Englisch Türkisch wörterbuch

surfing
sörf

Bu civarda nerede sörfe gidebilirim? - Where can I go surfing around here?

Sörf yapmaya bayılıyor. - He is really crazy about surfing.

surfing
{i} sörf yapma

Christopher Columbus Pirate Bay'ın sularından zevk aldı ve oraya sık sık sörf yapmaya giderdi. - Christopher Columbus enjoyed the torrents of Pirate Bay and would often go surfing there.

Hangisinde daha iyisin, yarım sörf tahtasıyla sörf yapmada mı yoksa sörf yapmada mı? - Which are you better at, boogie-boarding or surfing?

surfing
sörf yapan
surfing
su kayağı
surfing
{i} spor sörf
surfing
sörf yaparak

O her hafta sonunu internette sörf yaparak geçirir. - He spends every weekend surfing the Net.

O, internette sörf yaparak çok fazla zaman harcar. - She spends way too much time surfing the web.

surfing
{f} sörf yap

Sörf yapmaya bayılıyor. - He is really crazy about surfing.

Yüzerek ve sörf yaparak eğlendin mi? - Did you have a good time swimming and surfing?

surfing
{i} (Bilgisayar) (İnternet üzerinde) sörf yapma
Deutsch - Englisch
surf ride
surfing
surf-riding
surfboarding
Surfbrett zum Wellenreiten
bodyboard
Surfbrett zum Wellenreiten
boogie board