Uygun bir şekilde göremiyor musun?
- Are you unable to see properly?
Tom işini uygun bir şekilde yapmak istedi.
- Tom wanted to do his job properly.
Oğlum henüz doğru olarak toplama yapamıyor.
- My boy can't do addition properly yet.
Dişlerini gereği gibi fırçalıyor musun?
- Are you brushing your teeth properly?
Tom çalışanlarına düzgün bir şekilde nasıl davranacağını bilmiyor.
- Tom doesn't know how to treat his employees properly.
Tom motor yağını nasıl düzgün bir şekilde atacağını ve asla rögara atmadığını biliyordu.
- Tom knew how to properly dispose of motor oil and never dumped it down the storm drain.
Uygun şekilde kullanılırsa, belirli zehirler yararlı olacaktır.
- Properly used, certain poisons will prove beneficial.
Bayan Brown, o uygun şekilde yemek yemezse, kalıcı kilolu olacağı konusunda Beth'i uyardı.
- Mrs. Brown warned Beth that if she didn't eat properly she would be permanently overweight.