well established but not yet rich

listen to the pronunciation of well established but not yet rich
Englisch - Türkisch

Definition von well established but not yet rich im Englisch Türkisch wörterbuch

summer
yaz

Yazın, güney İspanya'da hava çok sıcaktır. - In the summer it's very hot in southern Spain.

Geçen yaz kampa gittim. - I went camping last summer.

summer
summer school yaz okulu
summer
{s} yazla ilgili

Yazla ilgili en kötü şey sıcaklık. - The worst thing about summer is the heat.

summer
{i} yaz, yaz mevsimi
summer
summer time yaz saati
summer
summer squash kabak
summer
{i} hayatın baharı
summer
(fiil) yazı geçirmek, yaz boyunca beslemek (sığır vb.)
summer
{i} taban kirişi
summer
yaz esnasında bakmak veya beslemek
summer
Indian summer pastırma yaz
summer
(isim) yaz, gençlik çağı, hayatın baharı, refah dönemi, taban kirişi, kapı üstü kirişi, pencere üstü kirişi
summer
{f} yaz boyunca beslemek (sığır vb.)
summer
{f} yazı geçirmek
summer
{i} pencere üstü kirişi
summer
summer theater yazın sayfiyede oynayan tiyatro
summer
{i} gençlik çağı
summer
{i} refah dönemi
summer
yazlık

Mary kolsuz bir yazlık elbise giyiyordu. - Mary was wearing a sleeveless summer dress.

O, zamanın çoğunu yazlık evinde geçirdi. - He spent most of the time at his summer home.

Englisch - Englisch
summer
well established but not yet rich

    Silbentrennung

    well established but not yet Rich

    Türkische aussprache

    wel istäblîşt bʌt nät yet rîç

    Aussprache

    /ˈwel ēˈstabləsʜt ˈbət ˈnät ˈyet ˈrəʧ/ /ˈwɛl iːˈstæblɪʃt ˈbʌt ˈnɑːt ˈjɛt ˈrɪʧ/
Favoriten