O, geri dönüş yolunu bulamadı.
- She could not find her way back.
Ben eve dönüş için yolumdayım.
- I'm on my way back home.
Arnavut kaldırımlı dar sokaklarda, eve geri dönüş yolunu asla bulmayacaksın.
- You'll never find the way back home, through narrow streets of cobblestone.
Kabine geri dönüş yolunu biliyor musun?
- Do you know the way back to the cabin?