Onun gibi biriyle evlenmekle aptallık yaptım.
- I was a fool for marrying someone like her.
Seninle evlenmek istiyorum.
- I intend to marry you.
Tom sonunda Mary ile evlenmekten vazgeçti.
- Tom ended up marrying Mary after all.
Tom Mary ile evlenmek istemiyordu.
- Tom didn't want to marry Mary.
18 yaşından küçükler evlenemez.
- People under 18 cannot marry.
Bu dergiye göre, en sevdiğim aktris önümüzdeki ilkbahar bir caz müzisyeniyle evlenecek.
- According to this magazine, my favorite actress will marry a jazz musician next spring.
Kızını benim gibi bir adamla evlendirmek ister misin?
- Would you want your daughter to marry a guy like me?
Kızını bir doktorla evlendirmek istiyor.
- She wants to marry her daughter to a doctor.