weak, helpless, defenseless

listen to the pronunciation of weak, helpless, defenseless
Englisch - Türkisch

Definition von weak, helpless, defenseless im Englisch Türkisch wörterbuch

powerless
güçsüz

Ölümün yüzü karşısında güçsüzdü. - He was powerless in the face of death.

O güçsüz bir başkandır. - He is a powerless president.

powerless
{s} beceriksiz
powerless
kuvvetsiz
powerless
zayıf
powerless
{s} nüfuzsuz
powerless
eli kolu bağlı olma
powerless
{s} aciz

Çok aciz hissetmekten hoşlanmıyorum. - I don't like feeling so powerless.

powerless
{s} yetersiz
powerless
powerlessnesskuvvetsizlik
powerless
elinden hiç bir şey gelmeyen
powerless
{s} elinden bir şey gelmez
powerless
{s} çaresiz
powerless
powerlessly kuvvetsizce
powerless
eli kolu bağlı olarak
Englisch - Englisch
{a} powerless
weak, helpless, defenseless
Favoriten