Ölümün yüzü karşısında güçsüzdü. - He was powerless in the face of death.
Ölümün yüzü karşısında güçsüzdü.
He was powerless in the face of death.
O güçsüz bir başkandır. - He is a powerless president.
O güçsüz bir başkandır.
He is a powerless president.
Çok aciz hissetmekten hoşlanmıyorum. - I don't like feeling so powerless.
Çok aciz hissetmekten hoşlanmıyorum.
I don't like feeling so powerless.