Benim hizmetçi haftada bir kez evimi mumlar.
- My maid waxes my house once a week.
Araba mumluydu ve parlıyordu.
- The car is waxed and shining.
Halının üstünde ağda var.
- There is wax on the carpet.
Mary'nin en yakın arkadaşı bir Brezilya bikini ağdası aldı.
- Mary's best friend got a Brazilian bikini wax.
Balmumu epilasyon yöntemlerinden biridir.
- Waxing is one method of hair removal.
Bu balmumu heykel çok gerçekçi.
- This wax sculpture is very realistic.
Kayaklarını ne kadar sıklıkta mumlarsın?
- How often do you wax your skis?
Zemini tekrar mumlamayı unuttun mu?
- Did you forget to wax the floor again?
Kulaklarınızdaki kulak kirini çıkarmak için ne kullanırsınız?
- What do you use to pick wax out of your ears?
Ben sadece zemini cilaladım.
- I just waxed the floor.
Az önce zemini cilalamayı bitirdim.
- I've just finished waxing the floor.
That's him to a T,’ she would murmur; or, ‘Just wait till he reads this’; or, ‘Ah, won't that put him in a wax!’.
to wax lyrical; to wax eloquent.
Just who pulled the trigger or who ordered it to be pulled?.