O arabayı yıkamak zorunda.
- Er muss das Auto waschen.
O çamaşır yıkamak zorunda.
- Er muss die Wäsche waschen.
O arabayı yıkamak zorunda.
- Er muss das Auto waschen.
Ellerimi yıkamak ve dişlerimi fırçalamak zorundayım.
- Ich muss mir die Hände waschen und mir die Zähne putzen.
Arabayı yıkamak beklediğimizden daha uzun zaman aldı.
- Washing the car took longer than we expected.
Benim işim bulaşık yıkamaktır.
- My job is to wash dishes.
İlk olarak yıkanmak istiyorum.
- I want to wash up first.
Gömlek çok kirli. Sen okula gitmeden önce, o yıkanmak zorunda.
- The shirt is very dirty. Before you go to school, it has to be washed.
Jane'in yıkanacak çok giysisi var.
- Jane has a lot of clothes to wash.