O, Amerika'nın Deniz Harp Okulunun başkanıydı.
- He was head of America's Naval War College.
Oğlumuz savaşta öldü.
- Our son died during the war.
Gerhard Schröder, II. Dünya Savaşı boyunca yaşamayan ilk şansölyedir.
- Gerhard Schroeder is the first German chancellor not to have lived through World War II.
Japonyanın savaş sırasında açlığa karşı sürekli bir mücadele verdiğini söyleyebiliriz.
- We can say that Japan was fighting a constant battle against hunger during the war.
Küresel ısınmayla mücadelede daha aktif bir rol oynamalıyız.
- We should play a more active role in combating global warming.
Savaşmak istiyorsa bir savaşı var.
- If she wants a war, she's got a war.
Büyük bir savaşçı güç yayar. O ölümüne savaşmak zorunda değildir.
- A great warrior radiates strength. He doesn't have to fight to the death.
Birinci Dünya Savaşı bölgesel bir çatışma olarak başlamış ve tarihin en kötü insanlık felaketlerinden biri olmuştur.
- The First World War began as a regional conflict and become one of history's worst humanitarian catastrophes.
Biri birçok çatışmayı kazanabilir ama savaşı kaybedebilir.
- One can win several battles but lose the war.