Tom ne zaman isterse o kulübe Mary'nin şarkı söylemesini dinlemeye gidebilir.
- Tom can go hear Mary sing at that club whenever he wants to.
Oğluma herne isterse verdim.
- I have given to my son whatever he wants.
Mac bir yabani at almak istediğinden dolayı para biriktiriyor.
- Since Mac wants to buy a new Mustang, he is saving money.
İstediğini yaptırmak için onu baştan çıkaracağına inanıyor.
- He hopes to entice her into doing what he wants.
İsteklerinizi ihtiyaçlarınızdan ayırın.
- Separate your wants from your needs.
İsteklerinizi ihtiyaçlarınızdan ayırın.
- Separate your wants from your needs.
Müşterilerimizin istek ve gereksinimlerini karşılamayı amaçlıyoruz.
- We aim to satisfy our customers' wants and needs.
... Now, Governor Romney has said he wants to repeal Dodd-Frank, and, you know, I appreciate, ...
... wants to sign additional jobs legislation into law without delay. But at the same time, ...