Bitmemiş bir işimiz var.
- We have unfinished business.
Tom bir şeyi bitmemiş bırakmayı sevmiyor.
- Tom doesn't like to leave anything unfinished.
Tom bir şeyi yarım kalmış bırakmayı sevmiyor.
- Tom doesn't like to leave anything unfinished.
Yarım kalmış işten nefret ederim.
- I hate unfinished business.
İlgilenecek biraz bitirilmemiş işimiz vardı.
- We had some unfinished business to attend to.
Biraz bitirilmemiş işimiz var.
- We have some unfinished business.
Tom bir şeyi yarım kalmış bırakmayı sevmiyor.
- Tom doesn't like to leave anything unfinished.
Yarım kalmış işten nefret ederim.
- I hate unfinished business.
Sanırım biraz tamamlanmamış işimiz var.
- I think we have some unfinished business.