Onun ne zaman geri geleceğini bilmiyorum.
- Ich weiß nicht, wann sie zurück sein wird.
Hata baştan sağda mı yoksa sonradan mı meydana geldi? - Ne zaman?
- Äußerte sich der Fehler bereits von Anfang an, oder erst später? - Wann?
Hata baştan sağda mı yoksa sonradan mı meydana geldi? - Ne zaman?
- Did the error occur right from the start or later on? - When?
Genellikle ne zaman yatarsın?
- When do you usually go to bed?
O üç yaşında iken babasını kaybetti.
- He lost his father when he was three years old.
Bir zamanlar bir öğrenci iken onunla tanıştım.
- I met him once when I was a student.
Ev ödevi yapmam gerektiğinde erkek kardeşim her zaman bana yardım eder.
- When I have homework to do, my brother always helps me with it.
Tom ne zaman orada olması gerektiğinden emin değildi.
- Tom wasn't sure when he was supposed to be there.
Bütün söylediği zamanı geldiğinde öğreneceğimizdi.
- All she said was that we would know when the time came.
O geldiğinde başlayacağız.
- We will start when he comes.
Küçükken büyükanne ve büyükbabalarımla taşrada çok vakit geçirdim.
- When I was little, I spent a lot of time in the country with my grandparents.
Ben bir çocukken burada çok vakit harcadım.
- I spent a lot of time here when I was a kid.
Genellikle ne zaman yatarsın?
- When do you usually go to bed?
Ne zaman burada yüzebilirim?
- When can I swim here?
Bir an önce onu kullanmak istediğimi bildiğin halde niçin tavuğu böyle alması zor bir yere koydun?
- Why did you put the chicken in such a difficult place to get when you knew that I wanted to use it right away?
When are we eating? I'm hungry!
- Wann essen wir? Ich habe Hunger!
The seven questions that an engineer has to ask himself are: who, what, when, where, why, how and how much.
- Die sieben Fragen, die sich ein Ingenieur stellen muss, sind: wer, was, wann, wo, warum, wie und wie viel.