Gecenin ortasında uyanık kalmaya devam ediyorum.
- I keep waking up in the middle of the night.
Sabah 4:00'te beni uyandırmak için zahmet etmeyin. Yarın balık tutmaya gitmeyi planlamıyorum.
- Don't bother waking me up at 4:00 a.m. I don't plan to go fishing tomorrow.
Uyanmak yatmaya gitmenin tam tersidir.
- Waking up is the opposite of going to sleep.
Tom'un zamanında uyanma sorunu var.
- Tom has trouble waking up on time.
Onun zamanında uyanma sorunu var.
- He has trouble waking up on time.
Senin uyanmak için en sevdiğin müzik türü hangisi?
- What's your favorite kind of music to wake up to?
Yarın sabah erken uyanmak zorundasın.
- You have to wake up early tomorrow morning.
Seni uyandırmak istemedim.
- I didn't want to wake you.
Seni uyandırmak istemedim.
- I didn't mean to wake you.
Uyumaya git, Tom. Yarın sabah erken uyanmalısın.
- Go to sleep, Tom. You need to wake up early tomorrow morning.
Annesi onu uyandırıncaya kadar Jim uyanmadı.
- Jim didn't wake up until his mother woke him.
Koyu bir fincan kahve uyanık kalmama yardım eder.
- A strong cup of coffee helps me wake up.
Lütfen altıda beni uyandır.
- Please wake me at six.
Çalar saat beni 7:00 de uyandırır.
- The alarm clock wakes me at seven.
It is this gift of life that we are grateful to receive each waking moment, and so we give thanks, “for our lives, which are committed to Your power.”.
He contributed articles every waking moment of the day.
How long I slept I cannot tell, for I had nothing to guide me to the time, but woke at length, and found myself still in darkness.
... The regret of some days waking up and not ...