Ben bütün maaşımı bir günde harcadım.
- I spent all my wages in one day.
Gelecek yıl maaşlara zam yapılacak ama enflasyon yüzünden zammın çoğu eriyecek.
- Next year, the wages do increase, but most of the increase will disappear due to inflation.
Sendika ücret taleplerinde mütevazı idi.
- The union was modest in its wage demands.
Sendika, % 5 oranında ücret artışı kazandı.
- The union won a 5% wage increase.
Benim aylık ücret 300.000 yen.
- My monthly wage is 300,000 yen.
O bana bir haftalık ücreti avans verdi.
- He advanced me a week's wages.
Tom'un patronu ona bir haftalık ücreti avans verdi.
- Tom's boss advanced him a week's wages.
Gelecek yıl maaşlara zam yapılacak ama enflasyon yüzünden zammın çoğu eriyecek.
- Next year, the wages do increase, but most of the increase will disappear due to inflation.
O genç adam, maaşındaki bir artışı hak ediyor.
- That young man deserves a raise in his wages.
Günahın bedeli ölümdür.
- The wages of sin is death.
Günahın bedeli ölümdür.
- The wages of sin are death.
Yönetici ona iki haftalık ücreti avans verdi.
- The manager advanced him two weeks' wages.
Polisler daha yüksek ücretler talep ettiler.
- The policemen demanded higher wages.
Yönetici ona iki haftalık ücreti avans verdi.
- The manager advanced him two weeks' wages.
O bana bir haftalık ücreti avans verdi.
- He advanced me a week's wages.
to wage war.
with the grete goodes we haue goten in these landes by youre yeftes we shalle wage good knyghtes & withstande the kynge Claudas malyce .
... in the years since I ask this Congress to raise the minimum wage ...
... now women hold a majority in lower-wage jobs ...