Sadece sana şans dilemek için uğradım.
- I just stopped by to wish you luck.
Anneme mutlu yıllar dilemek istiyorum.
- I'd like to wish my mom a happy birthday.
Onunla evlenmeyi arzu etti.
- He wished to marry her.
Tanrı ile konuşma arzusu saçmadır. İdrak edemediğimiz birisiyle konuşamayız.
- The wish to talk to God is absurd. We cannot talk to one we cannot comprehend.
O, sana en iyi dileklerini gönderdi.
- She sent you her best wishes.
Bu harika günde bütün en iyi dileklerimle.
- All the best wishes on this wonderful day.
Babanızın çabuk iyileşmesi için isteklerim.
- My wishes for your father's rapid recovery.
Senin isteklerini karşılamaya çalışacağım.
- I'll try to meet your wishes.
Tom'un Mary ile evlenmemiş olmayı dilediği zamanlar olmuştur.
- There were times when Tom wished he hadn't married Mary.
O, yirmi yıl önce doğmuş olmayı diledi.
- She wished she had been born twenty years earlier.
Jane İngiltere'de sumo görebilmeyi istemektedir.
- Jane wishes she could see sumo in England.
Hanako'nun Taro ile evlenmek istemediği açıktı.
- It was clear that Hanako did not wish to marry Taro.
Ken onun İngilizcesini tazelemeyi istemektedir.
- Ken wishes to brush up his English.
Jane İngiltere'de sumo görebilmeyi istemektedir.
- Jane wishes she could see sumo in England.
I wish to complain.
Mr. White took the paw from his pocket and eyed it dubiously. I don't know what to wish for, and that's a fact, he said slowly. It seems to me I've got all I want..