vorhin

listen to the pronunciation of vorhin
Deutsch - Türkisch
{'fo: rhin} az önce, demin
(Gramer) demin, biraz evvel
az önce
Englisch - Türkisch

Definition von vorhin im Englisch Türkisch wörterbuch

earlier
daha evvel

Toplantıyı bir saat daha evvel başlatmamızı önerebilir miyim? - Might I suggest that we start the meeting an hour earlier?

Bana daha evvel söylemeliydin. - You should've told me earlier.

just now
henüz

İngilizce ödevimi yapmayı henüz şimdi bitirdim. - I have just now finished doing my English homework.

just now
az önce

Paul az önce telefon etti. - Paul telephoned just now.

O, az önce ofisten ayrıldı. - He left the office just now.

a little while ago
henüz
just now
şu anda

Annem şu anda çok meşgul. - Mother is very busy just now.

Şu anda o sorun hakkında düşünüyordum. - I was just now thinking about that problem.

just now
derhal
just now
hemen şimdi

Evet, ama o hemen şimdi gitti. - Yes, but she left just now.

Babam hemen şimdi dışarı çıktı. - Dad just now went out.

just now
şu tapta
earlier
erken

Sana buraya daha erken gelmemiz gerektiğini söyledim. Şimdi oturmak için hiç yer kalmadı. - I told you we should've gotten here earlier. Now there aren't any places left to sit.

O yorgun olduğunu söyledi ve eve erken gitmek istemesinin nedeni budur. - He said that he was tired and that is why he'd like to go home earlier.

earlier
daha erken

Sana buraya daha erken gelmemiz gerektiğini söyledim. Şimdi oturmak için hiç yer kalmadı. - I told you we should've gotten here earlier. Now there aren't any places left to sit.

Eğer biraz daha erken gelseydin, onunla karşılaşabilirdin. - Had you come a little earlier, you could have met her.

moment ago
an önce
earlier
sabık
earlier
eski

Eskisinden biraz daha erken geldi. - He came a little earlier than he used to.

Tom şimdi eskisinden çok daha erken kalkmak zorunda. - Tom now has to get up much earlier than he used to.

earlier
(zarf) daha evvel
just now
biraz önce: They were here just now. Biraz önce buradaydılar
just now
demin
just now
şimdi

Ben şimdi bir silah sesi duydum. - I heard a shot just now.

Ben söylediklerini şimdi geri almanı istiyorum. - I want you to take back what you said just now.

Deutsch - Englisch