vorgabe

listen to the pronunciation of vorgabe
Deutsch - Türkisch
amaç , hedef; verilen avantaj (spor)
[die] avans
Englisch - Türkisch

Definition von vorgabe im Englisch Türkisch wörterbuch

default
hazır bulunmayış
default
bulunmama
default
(Bilgisayar,Teknik) olağan
default
(Bilgisayar) önceden tanımlanmış
default
savsama
default
(Bilgisayar) öndeğer
default
bir görevi yerine getirmemek
default
yarışmaya katılmamak
default
mahkemeye gelmemek
default
bir borcu ödememek
default
{f} yükümlülüğünü yerine getirmemek
default
varsayılan

Çoğu kişi varsayılan seçeneği seçer. - Most people choose the default option.

Bir veri yapısının tüm bileşenleri varsayılan olarak herkese açıktır. - All the elements of a data structure are public by default.

default
{f} karşılaşmaya katılmamak
default
(Nükleer Bilimler) ilk değeri
default
{f} hükmen yenik sayılmak
default
{f} görevi yapmakta kusur işlemek
default
(fiil) yükümlülüğünü yerine getirmemek, görevi yapmakta kusur işlemek; mahkemeye gelmemek; karşılaşmaya katılmamak; hükmen yenik sayılmak; gıyabında hüküm vermek
default
ispatı vücut etmediğinden mahkum etmek