Bu örgüt tamamen gönüllü bağışlara dayanmaktadır.
- This organization relies entirely on voluntary donations.
Bu tamamen gönüllüydü.
- This was totally voluntary.
Bağışlar isteğe bağlıdır.
- Donations are voluntary.
Tom itirafı kendi isteğiyle imzalamadı.
- Tom didn't sign the confession voluntarily.
Gönüllü olarak mı buradasın?
- Are you here voluntarily?
Ben gönüllü olarak askere yazıldım.
- I enlisted voluntarily.
O, gönüllü olarak annesinin temizlik yapmasına yardımcı oldu.
- He voluntarily helped his mum clean.
Gönüllü olarak mı buradasın?
- Are you here voluntarily?
... the swiftest, voluntary change in reproduction in human history. Around 1950 the average ...