violent, hot, vehemently, strong

listen to the pronunciation of violent, hot, vehemently, strong
Englisch - Türkisch

Definition von violent, hot, vehemently, strong im Englisch Türkisch wörterbuch

forceful
{s} etkileyici
forceful
ikna edici
forceful
etkin
forceful
zorlu
forceful
şiddet
forceful
forcefully kuvvetle
forceful
tesirli
forceful
{s} etkili
forceful
{s} kuvvetli
forceful
etkili oluş
forceful
zorla
forceful
{s} güçlü

O, güçlü bir liderdi. - He was a forceful leader.

Benim bu hükümet hakkındaki izlenimim onların daha güçlü bir ekonomik politikaya ihtiyaçları olduğu, aksi takdirde gelecekte büyük sorunlarla karşılaşacaklarıdır. - My impression of this government is that they need a more forceful economic policy, otherwise they'll encounter large problems in the future.

forceful
{s} şiddetli
forceful
güç

O, güçlü bir liderdi. - He was a forceful leader.

Benim bu hükümet hakkındaki izlenimim onların daha güçlü bir ekonomik politikaya ihtiyaçları olduğu, aksi takdirde gelecekte büyük sorunlarla karşılaşacaklarıdır. - My impression of this government is that they need a more forceful economic policy, otherwise they'll encounter large problems in the future.

Englisch - Englisch
{a} forceful