Onun, Allah'ın yasalarını ihlal ettiğine inanıyorlardı.
- They believed it violated the laws of God.
Bu, polis departmanı kurallarını ihlal etti.
- This violated the rules of the police department.
Size kuralları ihlal etmek için izin verilmez.
- You are not allowed to violate the rules.
Bir yasayı tekrar asla ihlal etmeyeceğim.
- I will never violate a law again.
Tom yasaklama emrini ihlal etti.
- Tom violated the restraining order.
... here and abroad the privacy ordinary people is not being violated ...